CİHANGİR YENİDEN YÖNETİMDE
Türkiye’nin en üst çatı basın meslek kuruluşu olan ve 8 gazeteciler federasyonu ile 86 gazeteciler cemiyetinin üye olduğu Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK)’nun 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı Ankara’da yapıldı. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu genel başkanlığına, kongreye katılan delegelerin tamamının oyunu alan Nuri Kolaylı yeniden genel başkan seçilirken Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Akdeniz Gazeteciler Federasyou Genel Sekreteri Ali Cihangir yeniden yönetim kurulunda yer aldı .
97 delegenin katılımıyla gerçekleşen TGK Genel Kurulda Divan Başkanlığı’na Nazmi Bilgin, Başkan Yardımcılıklarına Mevlüt Yeni, Şevket Erzen, Yazmanlığa da Sinan Tunç oy birliği ile seçildi.
‘GAZETECİLİK MESLEK YASASI MUTLAKA ÇIKARILMALI’
Kongrede delegelere hitaben konuşma yapan TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, son dönemde gündeme gelen siyaset-mafya-medya üçgenindeki çarpık ilişkilere dikkat çekti. İlk defa pandemi gerçeği ile yüzleşilen bu sürecin aynı zamanda siyaset-mafya-medya üçgenindeki çirkin ilişkilerin su yüzüne çıktığı bir dönem olduğunu ifade eden Kolaylı, “Sektörümüzde adına gazeteci diyen ama gazetecilik değil, kirli çıkar ilişkilerinin odağı olan insanların mesleğimizi kirletmesine üzülerek tanık olduk ve maalesef olmaya devam ediyoruz. Bu durum hepimizi derinden yaralıyor. Basınımızın özgür, objektif ve tarafsız çalışma olanağı bulması için ilk koşulun, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’nın çıkartılması olduğunu yıllardır her fırsatta dile getiriyoruz. Böyle bir yasa olmayınca ülkemizde dileyen herkes; eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın, gazetecilik ahlakından yoksun, şantaj ve tehditle kişisel çıkar peşinde koşarak, gazeteci kimliği altında meslekte boy gösteriyor. Basın kuruluşları, hatta hiçbir kaydı olmayan internet haber siteleri, bu insanları istihdam edebiliyor. Bu durum, mesleğimizi her türlü istismara açık hale getiriyor. En üzücüsü habercilik, tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılıyor, siyaset-mafya-medya üçgeninde bugün tanık olduğumuz kirlenme yaşanıyor. Yıllardır her fırsatta tekrarladığım çağrımı bir kez daha yinelemek istiyorum; yaşamakta olduğumuz bu çarpık sürece son vermek için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’, teknolojik gelişmeler dikkate alınarak yazılı basının yanı sıra görsel, işitsel ve elektronik medyayı da kapsayacak şekilde günümüz koşullarına uygun olarak mutlaka çıkarılmalıdır. Böyle bir düzenleme fikir özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, tam tersine haber alma özgürlüğünü gerçek anlamda hayata geçirmeyi sağlayıcı nitelikte olacaktır” diye konuştu.
‘BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TEMEL GEREKLİLİKTİR’
Konuşmasında, Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddelere değinen TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, “İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve Türkiye’de demokratik yaşamın temel sorunu ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğünün gerçek anlamda olmamasıdır. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir. Avrupa Birliği uyum süreciyle başlayan yargı reformu kapsamında, hukuk ve ceza alanındaki temel kanunlarda bazı değişiklikler yapılsa da, ifade ve basın özgürlüğü alanını kapsayan değişiklikler dilediğimiz düzeyde olmamıştır. İfade ve basın özgürlüğü konusunda hala mevzuattan ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır” dedi.
‘MESLEKTAŞLARIMIZ GÖREVLERİNİ YAPACAKLARDIR’
Gazetecilerin yazdıkları yazılar ve haberler nedeniyle tutuklanabildiğine, mahkemelerde ağır ceza tehdidi ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken TGK Başkanı Kolaylı, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Kamunun haber alma özgürlüğü adına görev yapan basın mensuplarının, yine kamu görevi yapan güvenlik güçlerince engellenmesi, mesleğimiz açısından asla kabul edilemez. Basın çalışanları tarihin her döneminde çeşitli baskı ve saldırılara uğramış, suikastlarda öldürülmüş, ama boyun eğmemiş, doğru ve tarafsız habercilikten vazgeçmemiştir. Meslektaşlarımız, bu dönemde de haksız baskı, engelleme ve gözaltılardan yılmayacak, görevlerini yapacaklardır. Türkiye’de insanımıza herhangi bir baskı ve müdahaleye maruz kalmadan, kendini meşru bir şekilde ifade edebilme hakkının evrensel ölçülerde tanınması ve sorunsuz bir şekilde uygulanması, toplumsal barış, hoşgörü, uzlaşı, ifade ve basın özgürlüğünün sorun olmaktan çıkması en büyük dileğimizdir.”
‘BASIN İŞ KANUNU YENİDEN ELE ALINMALI’
Basın sektöründe, yasal düzenleme eksiklerinden kaynaklanan sorunların yanında çalışma koşullarının neden olduğu olumsuzluklar da yaşandığını bildiren Kolaylı, “5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, kısa adı ile Basın İş Kanunu olarak da bilinir. Basın işkolunda ‘gazeteci’ olarak çalışan kişiler ve işverenleri arasındaki ilişkiler ve çalışma koşulları Basın İş Kanunu ile düzenlenmiştir. Yaklaşık 70 yıl önce, 20 Haziran 1952’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5953 sayılı kanunda, 1961 yılında kapsamlı bir değişikliğe gidilerek meslektaşlarımıza önemli kazanımlar sağlanmıştır. Yıpranma hakkından yıllık izinlere, tazminat hakkından fazla mesaiye kadar geniş bir yelpazedeki bu kazanımlar, zamanla bir bir değiştirilmiş ve birçoğu geri alınmıştır. Bu yasanın günümüz koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi sadece biz gazetecilerin değil, toplumumuzun bir ihtiyacı haline gelmiştir. Basın İş Kanunu yeniden ele alınarak, elektronik medyayı da kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu kapsamda istihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve kurumsallaşan internet haber siteleri desteklenmeli, bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız yeni düzenleme yapılarak gazeteci sayılmalıdır. Kanun; yıpranma hakkından yıllık izinlere, tazminat hakkından fazla mesaiye kadar geniş bir yelpazede ele alınarak, elektronik medyayı da kapsayacak şekilde güncellenmelidir. Son olarak, ‘yıpranmada basın kartı sahibi olma şartı’ mutlaka kaldırılmalıdır. Gazetecilik mesleği basın kartı sahibi koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul edilmeli, gazetecilere basın kartı sahibi olsun veya olmasın anayasal sosyal güvenlik hakkının sonucu olan fiili hizmet süresi zammı geri verilmelidir” şeklinde konuştu.
‘ANADOLU BASININA VURULAN YENİ BİR DARBEDİR’
TGK’nın 3 yıllık çalışmaları hakkında da bilgi veren Genel Başkan Nuri Kolaylı, öncelikle, pandeminin olumsuz etkilerini gidermek için yoğun çaba harcadıklarını söyledi. Kolaylı, “Başkanlar kurulu toplantılarımızı yüz yüze yapamadık, kucaklaşamadık, kongrelerimizi ertelemek zorunda kaldık. Bu dönemde Başkanlar Kurulu toplantılarımızı bilgisayar ortamında gerçekleştirdik ve sorunlarımıza çözüm önerileri ürettik. Meslektaşlarımızın aşılamada öncelikli meslek grubuna alınması için Sağlık Bakanlığı’na başvurduk ve başvurumuz olumlu bulunarak aşılanmanın gerçekleşmesini sağladık. Basın kuruluşlarının kısa çalışma ödeneğinden yararlanması, yerel gazetelerin haftanın belirli günleri dönüşümlü yayınlaması, süreli yayınların mevzuat gereği yerine getirmek zorunda olduğu fiili satış sayıları, teslim yükümlülüğü, kadro sayısı ve benzeri şartların iyileştirilmesi için Basın İlan Kurumu’nda lobi çalışması yaptık. Gerekli kararların alınmasında etkili olduk. Çalışma dönemimizde; Yerel basının sorunlarının ve çözüm önerilerimizin, bütün Türkiye’de aynı gün ‘Cumhurbaşkanı’na mektup’ başlığı altında haber olmasını sağladık. Türkiye genelinde yüzlerce yerel gazete ‘Yerel Basın Destek Bekliyor’ ortak manşetiyle basılırken, radyo ve televizyonlarda konuya ilişkin haberler yapıldı, internet siteleri mektubun tam metnini yayınladı. ‘Yerel basının sorunları ve çözüm önerileri raporu’nu daha sonra siyasi parti liderlerine, milletvekillerine, ilgili üst düzen bürokratlara ulaştırdık. Özetle, 2017-2021 döneminde dayanışma içinde çalışarak basın kuruluşlarımız ve meslektaşlarımız için elimizden gelenin fazlasını yapmaya gayret gösterdik. Son olarak önceki gün açıklanan ‘Basın ve yayın giderlerine düzenleme’ konusuna da değinmek istiyorum. Tasarruf tedbirleri başlığı altında alınan karar şöyle; ‘Kamu kurum ve kuruluşlarının basını izleme ile ilgili birimleri ve kütüphane dokümantasyon merkezleri hariç hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak.’ Bu karar, zaten zor durumda olan Anadolu Basınına vurulan yeni bir darbedir. Büyük fedakârlıklarla ve düşük bütçelerle halkın haber alma özgürlüğü adına görev yapan yerel basın kuruluşlarımız, bu kararla tiraj kaybedecek ve ekonomik anlamda daha da zor bir döneme girecektir. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak kararın yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz” dedi.
Divan Başkanı, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Onursal Genel Başkanı ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin de yaptığı konuşmada, “Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bunu görmezden gelemeyiz. Türkiye’nin, siyasi görüşlerin bir yana bırakılarak birliğe ihtiyacı var. Kutsal bir emanet olan ülkemize işbirliği içinde sahip çıkmalıyız. Konfederasyonumuz gerçekten çok büyük önem arz eden, Türkiye’nin düze çıkmasında yol gösterici role sahip. Siyasi düşüncelerimiz için birbirimizi kırmadan, ‘yurt sevgisi’ ile tek bir görüş etrafında toplanmalıyız. Ciddi bir çürüme ile karşı karşıyayız. Basın hiç bir dönmemde bu kadar paranın ve iktidarın emrinde olmamıştı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanıyım demekten, gazeteciyim demekten utanıyorum. Çünkü bizi, gazeteci etiketiyle ekranlara çıkan, perde arkasında kirli çıkar ilişkileri kuran insanlarla aynı kefeye koyuyorlar” dedi.
KOLAYLI GÜVEN TAZELEDİ
Konuşmaların ardından TGK Genel Kurulunda, 2017- 2021 dönemi Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu raporları ile bilanço, gelir gider tablosu ile tahmini bütçe de ele alındı. Kongrede okunan raporlar ayrı ayrı oylamaya sunuldu. Raporlar, toplantıya katılan bütün üyelerin oy birliği ile kabul edildi. Daha sonra seçimlere geçildi. Genel Kurulda tek liste ile gidilen seçimlerin açık oylama ile yapılması oy birliği ile kabul edildi ve Nuri Kolaylı güven tazeleyerek tekrar Genel Başkanlığa seçildi.
CİHANGİR YENİDEN YÖNETİMDE
Mehmet Nuri Kolaylı’nın Genel Başkanlığındaki yönetim ise şu şekilde oluştu:
Yönetim Kurulu Asıl Üyeleri; Abdullah Temizyürek, Adem Alemdar, Ali Cihangir, Atilla Durak, Cem Kaytan, Erdoğan Erişen, Ergun Ata, Erkan Sağlam, F. Fazıl Özsoy, Gaye Coşkun, M. Erkan Yılmaz, Mehmet Çelik, Mehmet Ergun, Osman H. Kiracı, Osman Koca, Ramazan Demir, Sefa Özdemir, Vahap Güner olurken, yedek üyeleri; Ali Filizkan, Arif Kurt, Bekir Bayram, Deniz Başlı, Derya Sarılarlı, Kürşat Tuncel, M. Emin Turpçu, Sezai Köprülü oldu.
Denetleme Kurulu Asıl Üyeleri; Ahmet Yenigün, Seda Köktener, Tahir Gülebak olurken, yedek üyeler ise, Zeki Dışkaya, Halis Olcay, Hatice Türkan oldu.
Onur Kurulu Üyeleri de Başkan Nazmi Bilgin olurken, üyeler ise Adnan Taraşlı, Alaettin Arslan, Ali Er, Ayhan Polat, Aydın Deniz, Aytekin Polater, Bülent Velioğlu, Cengiz Demirel, Ercüment Taşdelen, Ercan Atay, Güngör Yavuzaslan, Hafize Akıncı, İhsan Uluözlü, İhsan Tunçoğlu, Metin Kaya, Mustafa Bayrak, Sezer Küçükkurt oldu.
Basın Etik Kurulunda ise Abdülkadir Kalender, Alparslan Düzgün, Birol Bebek, Cengiz Selci, Cem Ulucan, Cihan Okur, Emrullah Özbey, Ersen Küçük, Hacı Bulut, Hüseyin Oğuz, Müjdat Çetin, Osman Baykuş, Rızkullah Terbiyeli, Semih Erdem, T. Fikret Sönmez, Tolga Gül yer aldı.
Yüksek İstişare Kurulu da Abdullah Alpdağ, Aslan Deveboynu, Bilal Bölükbaşı, Cengiz Uçar, Elif Şentürk, Fatih Sevinç, İdris Mir, İhsan Özdemir, İsmail Aras, Levent Silistre, Mahmut Arda, Muhammet Karaçay, Murat Okutmuş, Mustafa Emen, Muzaffer Koşan, Orhan Üngör, Şeref Yaşar’dan oluştu.
Öte yandan, kongrede yapılan oylama ile TGK’nın Dış İlişkiler Genel Koordinatörlüğüne Mevlüt Yeni, TGK Genel Koordinatörlük görevine de Sinan Tunç oybirliği ile seçildi.