Özhaseki “Bir çok kentimiz Avrupa kentlerinden farksız hale geldi”
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, “Şu pandemi döneminde bile 26 yeni hastane açtık. Azerbaycan’a yardım ettik ve Ermeni işgalinden kurtardık. Karadeniz’de doğalgaz bulduk. Libya’da yaptığımız anlaşmalarla Akdeniz’i adeta Türk gölü haline getirdik.” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Osmaniye’ye gelen Özhaseki, Düziçi ilçesinde düzenlenen etkinlikte partililerle bir araya geldi.
Burada partililere seslenen Özhaseki, AK Parti’nin amacının hem yerelde hem genelde hizmet etmek olduğunu söyledi.
AK Parti siyasetinin en belirgin özelliğinin hizmet ve eser siyaseti izlemek olduğunu dile getiren Özhaseki, “Hükümet etme noktasında AK Parti olarak her alanda çok başarılıyız. Ulaştırmada başarılı mıyız başarılıyız. Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin kilometre olan bölünmüş yolu 30 bin kilometreye çıkardık. Hava, kara ve demir yolunda başarılıyız. Sağlıkta başarılıyız elhamdülillah. Şu son pandemi döneminde bile sağlık sistemimiz dillere destan olmuştur. Ben gece 03.00 lerde muayene için sıraya girdiğimi, ilaç için sıraya girdiğimi bilirim. Şu an geldiğimiz nokta çok şükür belli. Harp sanayisinde başarılıyız. Ürettiğimiz silahlarla düşmanlarımıza, kötülere, evlatlarımıza kıyan teröristlere karşı savaşıyoruz. Enerjide de başarılıyız. 35 bin MW olan kurulu gücü 95 bin MW ya çıkardık.” diye konuştu.
AK Parti’nin Türkiye’de genelden yerele birçok şeyi değiştirdiğini dile getiren Özhaseki, şunları söyledi:
“AK Parti iktidarıyla birlikte hamdolsun bu ülkede sessiz bir devrim yaşandı. Bugün Türkiye dünyada bir güç olarak görülüyor, Türkiye Cumhurbaşkanı ne diyecek diye herkes merakla izliyorsa o büyük gücün eseridir bu. Bu memlekette bir dönem vesayet rejimi vardı. Sizler, bizler birilerini seçer Ankara’ya göndeririz, ancak Ankara’da görünüşte legal gibi görünen kuruluşların yeraltına inmiş ayaklarında yılanlar, çıyanlar vardı. Seçtiğimiz düzgün insanların, sizlerin temsilcilerinin başına çorap örmek için hazır beklerlerdi. Ortalığı karıştırırlar, idare edemez duruma getirirler, itibarsızlaştırırlar sonra da ihtilal ortamı hazırlarlardı. Geçmiş başbakanların hepsi bunu bilirdi. Cenabı- Hak bir yiğit adam gönderdi. Onunda adı Recep Tayyip Erdoğan. Onları toprağa gömdü ve bir daha da çıkamayacaklar inşallah.”
Vesayet döneminde başörtülü kızların üniversite kapılarından içeri alınmadıklarına şahit olduklarını hatırlatan Özhaseki, “Allah’a hamdolsun, bizim dönemimizde o kardeşlerimiz de rahat etti. Bir hanımefendi milletvekili seçildi ve başörtüsüyle meclise girdi. O dönemin başbakanı elleri, ayakları titreyerek ‘bu hanıma haddini bildirin’ diye bağırıyordu. Neden, Cumhuriyet tehlikeye düşüyormuş, laiklik tehlikeye giriyormuş. Şimdi meclisteki hanımların yarısı başörtülü yarısı başörtüsüz. Kadına bakarken örtülü mü değil mi diyen bakan bile bana göre sapıktır. Bu kimseyi ilgilendirmez. Laikliğe bir şey oldu mu, Cumhuriyet tehlikeye düştü mü? O günlerin acısını bizzat yaşayan insanlarız. Elhamdülillah AK Parti döneminde bunlara söz verdik.” ifadelerini kullandı.
Yapılan anketlerde vatandaşa sorunları kimin çözeceği sorusunun sorulduğunu ve ‘AK Parti çözer’ cevabının yüksek oranda çıktığını aktaran Özhaseki, gelecekteki bir çok beklentiyi karşılayacak bir iktidara ve Cumhurbaşkanına sahip olduklarını belirtti.
1994 öncesi Türkiye’de belediyecilik anlayışının şu ankinden çok farklı olduğunu ifade eden Özhaseki, “Kendi şehrim Kayseri’de bile mafyanın her tarafı sardığı, altyapının olmadığı, çöp dağlarının patladığı dönemleri unutmadık. Suların akmadığı dönemleri unutmadık. Belediyeye aldıkları elemanlar sicilli Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarıydı. Amaçları hizmet değildi. Sadece eylem günü bunları otobüslere doldururlar ve eylemlere götürürlerdi. Dertleri, kafalarındaki sapkın ideolojiye hizmet etmekti. Elhamdülillah, 1994’te Cumhurbaşkanımız İstanbul’da, Anadolu’da da bizlerin iş başına gelmesiyle hizmet belediyeciliği başlamış oldu. Bizler hizmet edeceğiz, kimseyi ayırmayacağız, kimsenin dinine, imanına, ırkına, mezhebine asla bakmayacağız dedik. Mazeret üretmeyeceğiz, çalışacağız dedik. Elhamdülillah hizmet ürettik. Bir çok kentimiz Avrupa kentlerinden farksız hale geldi. Bizim genelde de yerelde de amacımız hizmettir ve yürüttüğümüz siyaset eser siyasetidir.” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin 2001 yılında iktidara gelmesiyle şer odaklarının harekete geçtiğini vurgulayan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü.
“İlk önce Cumhuriyet mitingleri başlattılar. Yüzbinlerce insan sokaklara indi. Sonra anladık ki rütbeliler fabrikaları arayarak işçileri boşalttırıp meydanlara döküyorlarmış. Arkasından Danıştay saldırısı, sonra kapatma davası, Yüzde 50 oy almış bir partiye başsavcının biri internet andaçları ve gazete kupürleriyle irticanın odağı diye dava açabilecek haddi buluyordu. Muhtıralar verildi bizim dönemimizde. Sonra baktılar ki ne muhtıra dinliyoruz ne de onların provokasyonlarından korkuyoruz Gezi olaylarını başlattılar. Taksim’de 13 ağaç yer değiştiriyor diye başlamıştı güya. Bir çoğumuz ‘Gençlerdeki yeşil aşkına bakın. Yeşile dokunulmasın diye ne güzel söylüyorlar’ dedik. Ama 15 gün sonra Yalova’da 200 yıllık onlarca ağaç kesildi, bir tanesinin çıtı çıkmadı. Taksim’de 10 tane ağacın yeri değişirken yüreğiniz yanıyor da 200 yıllık ağaçlar kesilirken niye sesiniz çıkmadı. Amaç yeşil değildi. O dönem bu eylemciler Ankara’ya davet edildi ve ne istedikleri soruldu. Bülent Arınç başkanlığında toplandılar ve ne istedikleri soruldu. Biz bekliyoruz ki ‘size ceza kestik 1 milyon, 5 milyon fidan dikeceksiniz’. Ama ilk istekleri nükleer santral inşaatının durdurulması oldu. Nedeni de çevreye uygun değilmiş. Dünyada 455 nükleer santral var. Paris’te 6 tane, Londra’da 9 tane var. Onlara zarar değil mi? 3. havalimanı inşaatı, 3. köprü inşaatını durdurmamızı istediler. Mesele Gezi parkındaki ağaçlar falan değildi anlayacağınız.”
Aynı dönem yaşanan yargı darbesi ve ‘çukur’ olaylarına da değinen Özhaseki, şer odakların son olarak 15 Temmuz’da ihtilal denemesinde bulunduğunu, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde herkesin ayağa kalkması ve dimdik durmasıyla ihtilal denemesinin sona erdirildiğini belirtti.
TÜRKİYE 20 UÇAK 50 HELİKOPTERLE YANGINLA MÜCADELE EDİYOR
Son dönemde yaşanan orman yangınlarında tüm Türk halkının içinin yandığını ve üzüldüğünü ifade eden Özhaseki, bu dönemde bile CHP’nin yalan siyaseti yürütmeye devam ettiğini kaydetti.
Grup başkan vekillerinin yangın bölgesine giderek yangına havadan müdahale edilmediği yönünde açıklamalarda bulunduğuna dikkat çeken Özhaseki, “Bunu söylerken arkalarından helikopter geçiyor. Şu anda 20 uçak, 50 helikopter, yüzlerce arazöz ve itfaiye aracı ile 5 binden fazla insan, gece gündüz demeden çalışıyor. 8 tane şehidimiz var. Bunlar hala ‘oradan nasıl rant devşiririz’, ‘hükümete nasıl çakarız’ gibi bir anlayış içerisindeler. İnsanda biraz utanma olur. Allah insaf, izan versin.” dedi.
Tüm bunlara rağmen çalışmaya ve hizmet üretmeye devam edeceklerini ifade eden Özhaseki, “Ne kadar güçlü olursak bu ülkenin insanı kadar etrafımızdaki, gönül coğrafyamızdaki insanlar da o kadar rahat edecek. Gerek Müslüman Arap ülkeleri, gerek Türk coğrafyasındaki kardeşlerimizin hepsinin gözü Türkiye’de. Bizim içi dua ediyorlar. Şu pandemi döneminde bile 26 yeni hastane açtık. Azerbaycan’a yardım ettik ve Ermeni işgalinden kurtardık. Karadeniz’de doğalgaz bulduk. Libya’da yaptığımız anlaşmalarla Akdeniz’i adeta Türk gölü haline getirdik. Ekonomide bazı sektörlerde sıkıntı yaşamamıza rağmen 1,7, son çeyrekte de yüzde 7 büyüdük. Kötüler karşısında Cumhurbaşkanımız ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kardeşlikleri, kendi aralarındaki hukuk, hakikaten alkışlanmaya değer. Cenab-ı Hak bu birlikteliği devam ettirsin diye dua ediyorum. İyiler hep bir arada olacak ve kötülükler karısında dimdik ayakta duracağız.”
Konuşmasının ardından Özhaseki, CHP’den istifa ederek AK Parti’ye katılanlara parti rozeti taktı.