Dolar 32,5336
Euro 34,7579
Altın 2.488,21
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Osmaniye 23°C
Az Bulutlu
Osmaniye
23°C
Az Bulutlu
Cum 23°C
Cts 22°C
Paz 23°C
Pts 27°C

STK’lar Cuma Namazı çıkışı Çin Halk Cumhuriyetini kınadı

STK’lar Cuma Namazı çıkışı Çin Halk Cumhuriyetini kınadı
REKLAM ALANI
A+
A-
09/12/2022 19:21
86

Osmaniye’de faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, Çin Halk Cumhuriyetinin Sincar Uygur Özerk Bölgesinde Uygur Türklerine karşı yapılan baskı politikasını protesto ederek basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını, İnsan Hakları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Erdoğan Asarkaya okudu.
Envar-ül Hamid Camisinde gerçekleşen “Doğu Türkistan’a ses ver” basın açıklamasına Osmaniye’de faaliyet gösteren 27 Sivil Toplum Kuruluşları ve vatandaşlar katıldı. Cuma Namazı çıkışın da yapılan basın açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Erdoğan Asarkaya, Çin Halk Cumhuriyetinin Doğu Türkistan olarak bilinen Sincar Uygur Özerk Bölgesinde baskı politikası yürüttüğünü söyleyerek; “Çin’in kuzeybatısında bulunan Doğu Türkistan bir etnik gruba karşı girişilmiş en yaygın ve sistematik baskı rejimlerinden birine sahne olmakta. 2016 yılından bu yana bir ile üç milyon Uygur, toplama kamplarında hürriyetlerinden yoksun bırakıldı. İşçi kölelere dönüştürüldü. Ve kısırlaştırma programlarının hedefi oldu. Bugün soykırımla beslenen Çin lideri Şi Cinping, sıfır kovid politikası adı altında birçok insanı evlere kilitleyerek ölüme terk etti. Yaklaşık dört aydır ellerinde kitli kalan Uygur Türkleri açlıkla yaşam mücadelesini verirken bu kez 24 Kasım günü gece yarısı ölümlere sebep olan yangının tam ortasında kaldı. Uygurlar bugün en temel insani hakları ellerinden alınmış bir halk olarak kitlesel bir cezalandırmayla karşı karşıya bulunmaktadır. Uygur bölgesi Hong Kong ve Tibet gibi devletin üniter yapısını tehdit eden bir iç mesele olarak değerlendirilmekte ve Uygur halkının varoluşu, Çin hükümeti tarafından ülkenin tek merkezli, ulusal vizyonla doğrudan bir tehdit olarak kabul edilmektedir” dedi.
Çin’in uyguladığı politikaların Uygur Türklerinin asimile edilmek istenmesiyle ilgili olduğunu söyleyen Asarkaya; “Bugün geldiğimiz noktada Uygur bölgesinde Uygurca tüm Eğitim kurumlarından kaldırılmış, din eğitimi ve öğretimi yasaklanmış, Kur’an-ı Kerim dahil dini kitaplar bulundurmak ve okumak, ibadet etmek, sakal bırakmak, başörtüsü, uzun etek gibi dini kisveler kullanmak yasaklanmıştır. Şimdi de bu zulümlere Çin hükümetinin irrasyonel sıfır kovid nedeniyle eve kapatılma zorunluluğu eklenmiştir. Çin, koronavirüs salgınını Doğu Türkistan soykırımını derinleştirmek için araç olarak kullanmıştır. Tecrit önlemleri adı altında 22 Milyon üfuslu bölgeye tren ve otobüs seferleri çift yönünü askıya almış, uçuşlardaki yolcu sayısı yüzde yetmiş beş kapasitesine dönüştürülmüştür. Birleşmiş Milletler’deki Çin’in veto engeli nedeniyle uluslararası bir uygulama uygulanamamaktadır. Birleşmiş Milletler Kurumları nezdinde saha araştırmaları gerçekleştirilemiyor. İslam dünyası ve bu coğrafyada bulunan medya kuruluşları Doğu Türkistan toplama kamplarına gereken ilgiyi göstermenin çok uzağındadır. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da mazlumların yanında kalmaya devam edeceğiz. Çin mezalimini kınıyor, şehitlerimize Allah rahmet diliyorum” diyerek açıklamasını noktaladı.
Haber Merkezi

ARA REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.